GOOGLE

Var Olan Anlatımları Daha İyi Anlatabileceğiniz Bir Blog Açın

Yorum Ekle
Eminim ki internette bir konuyla ilgili bir şey araştırdığınızda, tam olarak aradığınız şeyi bulamadığınız zamanlar olmuştur.
Aradığıınız kaynağı bulsanız bile, aktarılmak istenilenin verimli aktarmadığına bir çok kez şahit olmuşsunuzdur.
İşte, eğer bu tür açıklıklar yakaladıysanız, bunları avantaja çevirip aktarılmak isteneni daha iyidaha kaliteli ve profesyonel aktarabileceğiniz yazılar yayımlayacağınız bir blog açabilirsiniz.
Demek istediğimi bir örnekle açıklamak gerekirse; Diyelim ki internette kaynak için aradığınız konu başlığı “wordpress yazılara kod ekleme” işlemi.
Bunu ingilizce aratırsak ” writing code in your pots” başlığında karşımıza ilk çıkacak kaynak, wordpress’in kendi resmi sitesi olan wordpress codex olacaktır.
wordpress codex‘e girdiğinizde yazı boyutuna, yazı fontuna, satır araları boşluklarına dikkat edilmeden, sadece yazıdan ve bir çok link verilmiş kelimeden oluşan ve okuyucuyu oldukça yoran bir yazıyla karşılaşacaksınız.
Yazı, içerik olarak aradığınız şeyi tam olarak size verebilecek bir kaynaktır aslında. Fakat, bir çok wordpress kullanıcı, ben dahil wordpress codex‘e girip, bu ve bu tür yazıları okumaktan üşeniyoruz. Çünkü insanız, doğamızda var.
Bu yüzden şu anda dünya üzerinde onlarca wordpress üzerine yazan blog mevcut. Yapılan ise, olan bir bilgiyi insanlara okunabilirlik ve anlatım açısından daha cazip kılarak, tekrar uyarlayıp sunmak.
Var olan anlatımları okuyuculara daha iyi aktarma, her konuya uyarlanabilir bir blog fikridir ve günümüzde bir çok blog yazarının yaptığıda tam olarak budur. Bu blog fikri, blog fikirleri arasında size tavsiye edebileceğim en sağlıklı ve garantili seçenektir.
KAYNAK http://wpmavi.com 

Eleştiri Blogu Açın

Yorum Ekle
İnanın bana eleştiri yazıları her zaman insanların ilgisini çeker. Eğer sorunları görme ve çözüm üretme yeteneğiniz var ve yazınız kuvvetliyse herhangi bir konuda eleştiri blogu açabilirsiniz.
Benimde eleşiri alanında kafamda bir blog fikri mevcut. İleride uygulamaya sokmak istediğim planlarımdan bir taneside inceleme yazıları olacak.
Bu inceleme yazılarımda ün yapmış, günde binlerce kişinin ziyaret ettiği blogları ve internet sitelerini artıları ve eksileriyle eleştiriyor olacağım.
Siz de herhangi bir konuda sınırlarınızı bilerek, hukuksal çerçevenin dışına çıkmadan bu tür eleştiri yazıları yazabilirsiniz.
Eğer sizin de benim gibi olaylara eleştirisel bakış açınız varsa ki bende fazlasıyla var, bir dakika durmadan bir konu şeçip, eleştiri blogunuzu açın derim.
Biraz araştırma yaptığınızda eleştiri bloglarının çok fazla örneği olduğunu göreceksiniz. Eğer bu blog fikri sizde ilgi uyandırdıysa, araştırmanızı tavsiye ederim.

En Yaygın Kullanılan Blog Konuları

Yorum Ekle

En Yaygın Kullanılan Blog Konuları


Birçok blog yazma meraklısının ilk yaşadığı sorunlardan birisi blog açıp yazacak konu bulamamasıdır. Bende düşündüm taşındım ve yeni başlayan bloggerlara bu konuda elimden geldiğince yardım edeyim dedim. Blog açmanın ilk adımı blogunuzun temasına uygun bir isim bulmaktır, genelde bundan sonra konu bulmaya geçilir. Eğer bir isminiz yoksa üzülmeyin ve sabırla üzerinde düşünün. Çünkü blogunuzu akıllara kazıyacak olan ilk şey "temayla uygun" sade ve markalaşması kolay bir isim bulmaktır. Bu konuda örnek olarak bloghocam adresini gösterebiliriz. BlogHocam ismine bakınca blogun ne ile alakalı olduğunu gayet net bir şekilde anlayabiliyorsunuz değil mi? Bu yüzden sizin de yapmanız gereken ilk iş temanıza uygun bir isimle yola çıkmanız diyebilirim. Peki ya hangi alanlarda blog yazılabilir? Blog konuları nelerdir?

blog konuları


Blog denen şey kişisel web arsası olarak tabir edilebilir. Yurt dışında insanlar genel olarak kendi hayatlarını, dertlerini, mutluluklarını ve aile hayatlarını anlatıyorlar. Dedik ya kişisel web arsası diye, burası sizin dilediğiniz şekilde yeşerecek bir arsa, bundan dolayı ona ne ekeceğinize siz karar vermelisiniz. Şimdi bir saniye durun ve sizin elinizde en çok olan ya da bire beş verecek tohumlarınız var mı? Hangi konularda iyisiniz? Hangi iyi olduğunuz konular dış dünyadaki diğer okurların veya bloggerların ilgisini çeker?

Kendimden örnek vereyim ben kişisel bir blogum, öğrenciyim, kitap okumayı, film izlemeyi, yabancı dilleri ve sosyal medya da gezmeyi severim. Klasik bir gencim tam anlamıyla kendimi hakim gördüğüm bir alanım yok. Bu yüzden kişisel blog olma kararı aldım da diyebilirim. Bloghocam'ın sahibi olan Serdar bey de üniversitede mühendislik okuduğu zamanlarda kendi gibi mühendislere yardım etme amacıyla yazmış. Şuan da büyük ölçüde uzun zamanlardan beri kullandığı blogger deneyimleri sayesinde Bloghocam'ı yönetiyor. Ben Bloggerlıktan çok anlamam kod bilgim yok denecek kadar azdır, bu halimle gidip Bloghocam tarzında bir blog açsaydım blog yazmak bana bir hobi değil meziyet olurdu. 

Yani anlayacağınız üzere kendinizi hangi alanda daha rahat yazabilecek vaziyette görüyorsanız o konuda yazmanız sizin iyiliğinize olacaktır. Çünkü şunu unutmamak gerekiyor ki blogunuzun tanınması bir anda olmayacak hatta belki 50 60 yazıdan sonra olacaktır. Sürekli bıkmadan yazı yazmanız ve aynı zamanda bu yazılarda samimiyetinizi ve bilginizi konuşturmanız gerekecektir.

Belli başlı blog konuları olarak şunları sıralayabiliriz: 

Blogger ve Web tasarım hakkında bilgi veren bloglar: Bu tarz bloglar aynı şuan içinde bulunduğunuz Bloghocam gibi bloggerlara yardım etme amacı taşıyan bloglardır. Tam emin olmamakla beraber her bloggerin belli bir döneminde çokça ziyaret ettiği bloglar olmasını göz önünde bulundurursak organik ziyareti (yani googledan aramayla bulan ziyaretçileri) bol olan blog tarzıdır. Ama bu avantajının yanı sıra şöyle de bir dezavantajı vardır ki konu sıkıntısı çekmeleri çok muhtemeldir. Kodlama bilgisi olmadan böyle bir bloga atlamak çok yanlış olur. 2 aya kalmaz sıkılıp yazmayı bırakmanız muhtemeldir. 

Kişisel gelişim blogları: Kişisel gelişim blogları isminden de anlaşılacağı üzere insanlara gerek kendi yazdıkları gerekse tercüme ettikleri makalelerle yardımda ve destekte bulunmayı amaçlarlar. Yazarları genel olarak psikoloji okuyan ya da psikoloji mezunu insanlardan oluyor diye zannediyorum. Bu bloglarda çok zaman öldürmediğim için daha detaylı bilgi veremeyeceğim ne yazık ki.

Anne blogları: Aslında bu tarz blogların isminin tam olarak anne blogu olduğunu sanmıyorum. Ancak biz anne blogu diyelim çünkü bu bloglar çocuk bakımı ve kendi çocuklarının doğumdan sonra neler yaptıklarını anlatır adeta çocuklarının günlüğünü tutar ve anne olmak isteyen veya anne olacak olan kişilere yardım etme amacı taşırlar. Bu tarz blogların okuyucusu ne denli sadıktır bilemem hiç anne olmadım ve erkek olmama bakacak olursak mezara kadar bilemeyeceğim şeylerden birisi. Ama yine de  doğru konu seçimi ile getirisi yüksek olabilecek blog tarzlarından birisi olabilir. Örneğin çocuğunuzun yaşadığı bir hastalığı nasıl atlattığı konusunda yazarsanız bu sorundan şikayetçi olan kişiler gelip sizin yazılarınızı okuyabilirler. 

Yemek blogları: İsminden de anlaşılabileceği gibi yemek blogları yemek hakkında yazarlar. Gerek kendi tariflerini gerek yemek yaparken dikkat edilmesi gereken püf noktaları anlatarak gayet de güzel bir organik trafik çekebilirler. Eğer aranızda gastronomi okuyan bir blogger adayı varsa ve yemeklerden zevk alıyorsa bu konuda yazmasını şiddetle tavsiye ederim. Sağlıklı yemek, diyet, Türk mutfağı, farklı geleneksel yemekler ve daha bir sürü açık kapısı olan bir blog tarzıdır. Şu yemek nasıl yapılır tarzında aramalar yapılabilir ve buradan da ciddi manada okuyucu gelebilir.

Günlük bloglar: Günlük bloglar çok tutulan blog tarzı değildir ve gerçekten tavsiye etmem. Genel olarak günlük tutar gibi kendi hayatlarını yazarlar. Eğer cem yılmaz değilseniz kimse üslubunuz veya hayatınız için blogunuzu okumaz kusura bakmayın. Hayat anlatan bloglara aynı zamanda google tarafından çok da arama trafiği gelmez. Ama şöyle bir şey de var bundan beş sene sonra girip okuyup gülebilirsiniz. Benim ergenlik çağımdan kalan bir blog girişimim vardı, bunu arkadaşım bulup epey bir dalga geçmişti. Onun sayesinde tüm blogu en baştan okudum ve ziyaretçilere kapattım. Şuan sadece ben girip okuyabiliyorum ve gerçekten çok utanç dolu olmasına rağmen güzel bir anı olarak kalmasından memnunum. Sadece kendim için yazacağım diyorsanız bu tarz bir blog size uyabilir.

Kitap blogları: Kitap blogları aynı instagramdaki "bookstagram"lar gibi kitap okuyup bu kitaplar hakkındaki yorumlarını yazarlar. Aslına bakarsanız arama trafiği açısından güzel bir yere sahip olan bu tarzın tek kötü yanı her hafta en az bir yazı yazabilecek kadar çok kitap okuyamamanız olacaktır. Diğer blog tarzlarında çok sık yazı yazma fırsatınız olabilir ama bir kitap önerisi blogunda işler o kadar hızlı gelişmeyebilir. Belki sadece kitap önerilerinizi değil de ara sıra okuma listenizi, kitaplığınızı, gezdiğiniz kitapçıları ve benzeri şeyleri yazabilirsiniz ama sanırım bu da bir yere kadar olur. Eğer sıkıntı değil ben haftada bir yazı yazmadan da hallederim diyorsanız yine de siz bilirsiniz. Şahsen kitap blogu okumayı severim. Eğer halihazırda böyle bir bloğunuz varsa okumayı çok isterdim.

Seyehat blogları: Yine adında apaçık verildiği üzere bu bloglar gezmeyi seven ve parası bol olan kesimin kullandığı blog tarzıdır. Açıkçası ben böyle bir blog açamam, dediğim gibi öğrenciyim ama gezmekten hoşlandığım için ülke ülke olmasa da semt semt veya yakın çevredeki şehirleri gezmek isterdim. Bu bloglar arama trafiği açısından iyi bir getiriye sahip olma potansiyeli içindedirler. Ama tabiki blogtan bloga değişir. Örneğin "İstanbul Sultanahmet Gezim" isimli içerisinde 20 fotoğraf 2 paragraf olan bir yazı aramalarda 10. sayfalardayken "İstanbul Sultanahmet'te Gezilecek Yerler" isimli 20 paragraf 5 fotoğraftan oluşan bir yazı ilk sayfalarda yer alabilir. Bu diğer blog tarzlarında da geçerli olan ancak seyahat ve moda bloglarında kendini daha fazla gösteren bir olaydır. Kısa bir not olarak dursun burada: Yeni başladıysanız ve aramalarda yükselmek istiyorsanız içeriğiniz uzun ve özgün olmalı.
  
Moda blogları: Genel olarak kadın bloggerlerin kullandığı tarzdır. İçerisinde makyajından tutun da kaşına kadar moda anlatılır. Bir erkek olarak söylemeden geçemeyeceğim ama kızlar kaşın modası olur mu yahu ne yapıyorsunuz Allah aşkına.. Bir arkadaşım anlatmıştı sanırım geçen sene ince kaş modaydı diye herkes kaşlarını aldırmış, bu sene de kalın kaş modaymış diye kaş ektiriyorlarmış. Neyse konumuz bu değil o yüzden söyleyeceklerimi söyleyip geçiyorum. Moda blogları genelde kızlar tarafından çok takip ediliyor diye biliyorum. Eğer ilginiz varsa bu tarz bir blog açabilirsiniz. Ama unutmayın fotoğraf koyduğunuz kadar yazı da koymanız gerekmekte, yoksa tam anlamıyla gelişmeniz hızlı olamaz diye düşünüyorum.

Kişisel bloglar: Kişisel bloglar genel olarak ortaya karışıktırlar. Bazen izledikleri bir filmden dert yanar, bazen hoşlarına giden anılarını anlatır, bazen de bilgi içerikli yazılar yazmaya çalışır. Tabi her kişisel blog aynı değildir. Bu noktada yine kendi blogum Agalara Geldik'ten bahsetmek istiyorum. Agalara Geldik'te asıl tema eğlence ve mizah ağırlıklı. Hal böyle olunca ister film önerileri adı altında yazı yazayım, ister kitap önereyim ya da istersem bloggerı kullanmaya başlarken yaşadığım sıkıntıları bloghocam okuyucu kitlesi gibi insanlara yardım amaçlı yazayım içerisine mizahlı bir anlatım katıp sohbet havası verince içerik anında temama uygun oluyor. Dediğim gibi kişisel bloglar ortaya karışıktırlar. Bir kişisel blogu okuduğunuzda içinde yazarını bulursunuz, yazarın psikolojisini anlatan en güzel blog tarzlarından birisidir. İyi yanı konu sıkıntısı çok çekmezsiniz ama kötü yanı google trafiği ve sürekli takipçi bulmakta zorlanabilirsiniz. Benim en çok yaşadığım problem hitin düşük olmasıydı. Yazmayı bırakmadım ve yakın zamanda da bırakmayı düşünmüyorum. Ha bir de karşılaşabileceğiniz problemlerden biri de google reklamları almakta zorlanmanız olacaktır. Ben bunca yazıya rağmen ikinci aşamayı geçemedim. Google blogumun neyle alakalı olduğunu kavrayamadığı için reklam vermiyor diye düşünüyorum. Bu da kişisel blog düşüncesi içerisinde olanlara bir uyarı mahiyetinde olsun. 

Sanki biraz taraflı bir yazı oldu farkındayım ama ne yapayım ben kişisel blogum, tabi ki kişisel blog tarzının en güzel blog tarzı olduğunu iddia etmiyorum ama şöyle de bir söz vardır "Tüm blog tarzları eşittir ama bazıları daha eşittir" İşte kişisel bloglar bence daha eşit arkadaşlar. 

Yazar Hakkında: Agalara Geldik genel olarak 5-6 ayrı konu başlığına sahip. Tabi zamanla artar ya da azalır bilemeyeceğim. Blogumda gezi yazılarını içeren "AgalarSokakta" bölümü, kitap dizi film müzik gibi önerilerin bulunduğu "Öneriler" bölümü, son zamanlarda neler olup bittiği ve kendim hakkında bilgiler içeren "Agasal" bölümü bulunuyor. Buradaki yazılar haricinde top 10 listeleri ve bilgi içerikli yazılar ağırlıklı yazıyorum. Blogumu gerçekten seviyorum ve benim gibi kişisel mizah blogları ile tanışıp karşılıklı yorumlaşıp arkadaş olmaktan da zevk duyarım.

kaynak http://bloghocam.blogspot.com.tr

Yeni Başlayan Bloggerlar İçin 20 İpucu

1 Yorum


Yeni Başlayan Bloggerlar İçin 20 İpucu


Günümüzde artık birçok kişinin kendi blogu var ve bu bloglar kişilerin hedeflenen kitleye ulaşması açısından oldukça önemli bir adım. Okurlarınızı arttırmanın ve yayımlarınızın verimliliğini en üst düzeye çıkarmanın birçok yolu vardır. Ben de bu yüzden yeni başlayanlar için 20 ipucu içeren bir liste hazırladım: 

blogger ipuçları


1- Yeniliklere sırtınızı dönmeyin

Çıktığınız bu yol uzun bir yol ve bu yolda ilerledikçe yeni şeyler öğrenmeye devam edeceksiniz. Yazdığınız her içerik, okuduğunuz her yorum yeni bir şeyler öğrenmeniz için basamaktır. Bu yüzden her konu hakkında makaleler okuyun, gelen yorumları ve eleştirileri görmezden gelmeyin ve zihninizi sürekli açık tutarak kendinizi geliştirmeye odaklanın. 

2- Kendiniz olun

Çoğu yeni başlayan blogger bu hataya düşer. Yayımladıkları içeriklerinde aslında olmadıkları kişiler gibi davranmaya çalışırlar fakat bu büyük bir hatadır. Eğer belli bir kitleye hitap edecekseniz, okurlarınızın sizin tarzınızı sevmesi gereklidir. Bu yüzden konuşma dilinizi, yazma dilinize entegre edin ve ziyaretçileriniz içeriklerinizi okurken sizin sesinizi duyabilsinler. Bu hem samimi bir ortam yaratmak için hem de kendi kitlenizi oluşturmanız açısından bu kriter oldukça önemlidir. 

3- Yazmaktan zevk aldığınız konuları belirleyin

Her konu hakkında yazmanız, geniş bir kategori kısmına sahip olmanız ne kadar önemliyse, yazmaktan zevk aldığınız ve gerçekten hâkim olduğunuz konular hakkında içerik üretmeniz de o kadar önemlidir. Ana hedeflerinizi belirleyin, blogunuzun çıkış noktasını seçin ve o yoldan devam edin. 

4- İlgi çekici olun

İlgi çekici olmanın ilk önemli kuralı önceden tahmin edilemez olmaktır. Okurlarınızı şaşırtmanız, blogunuzun geleceği ve devamlılığı açısından önemli bir unsurdur. Önceden kestirilebilir, klişeleşmiş içerik üretmekten kaçınmanız gerekir. Bloggerlık bir okyanus ise, suyun üstünde yüzmek sizi bir yere götürmez. Derin bir nefes alıp suyun derinliklerine dalmanız ve daha önce fark edilmemiş yeni ve ilgi çekici şeyler bulmanız gereklidir. 

5- Özgün olun

Günümüzde benzersiz ve daha önce bahsedilmemiş konular bulup, onlardan bahsetmenin ne kadar zor bir şey olduğunun farkındayım. O yüzden, konunuz benzersiz olmasa bile benzersiz sunmanız sizi yukarılara taşıyacak olan bir diğer anahtardır. Bahsettiğiniz konu daha önce birçok blogger tarafından ele alındıysa bile, arkanıza yaslanın ve farklı açılardan düşünmeye çalışın. Konunun gün yüzüne çıkmamış taraflarını okurlarınıza gösterin. Kısacası; söyleyecek yeni bir şey bulamadıysanız, onu söylemenin farklı bir yolunu bulmalısınız. 

6- Kanıtlar sunun

Eğer bir iddiada bulunacaksanız, mutlaka elinizde iddia ettiğiniz konu hakkında kanıtlar da bulundurun. İnternet ortamında karşılaştığımız her şey doğru olmayabiliyor ve bu durum süre gelen zaman içinde okuyucuları tedirgin edebiliyor. Bu durumun önüne geçmeniz için güvenilir olmanız ve bunu okuyucularınıza yansıtmanız gerekiyor. Bunu yapmanın en basit yolu da iddialarınızın arkasını dolduran kanıtlar sunmak. Unutmayın, içerikleriniz ne kadar güvenilir olursa, bir kitle edinmeniz de o kadar kolay olacaktır. 

7- Gündemde olan konular hakkında yazın

Güncel olaylarla ve yakın zamanda sosyal medyayı sallamış konularla fazla gecikmeden bağlantı kurun. Bu durum, ziyaretçilerinizi blogunuza çekmenin basit ve etkili bir yoludur ve aynı zamanda blogunuzu güncel tutmak için iyi bir fırsattır. 

8- Sık sık yazın

İçeriklerinizi illa belirli bir program dâhilinde yazmanız gerekmez, ancak okurlarınızın akıllarında kalmanız için düzenli olarak yazmak önemlidir. Blogunuzun odağına bağlı olarak, haftada iki veya üç kez, hatta mümkünse her gün içerik yayımlamalısınız. Ayrıca, yazdıklarınız da tutarlı olmak, yani kendinizle çelişmemek çok önemlidir

9- Sürekli okuyun

Her gün yeni bir blog keşfetmeye çalışın. Diğer blog yazarlarının kullandığı, sizin de işinize yarayacak olan araçları bulun ve not alın. Rakip bloglar sizin de bahsetmeyi düşündüğünüz konu hakkında ne gibi yorumlarda bulunmuş, bir göz atın. Her zaman sevdiğiniz konular hakkında yazamazsınız, bu yüzden ilgi alanınıza girmese bile sevmediğiniz konular hakkında da yazmak için okumanız ve bir fikir sahibi olmanız gerekmektedir. 

10- Mesajlarınızı erişilebilir hale getirin

Yazdığınız içerikler arttıkça, geride kalan içeriklerinizin önemini yitirdiğini düşünmemelisiniz. Eğer bir kitleye hitap etmeye başladıysanız, okurlarınız içeriklerinizi sevdi demektir. Bunun için daha önceden yazmış olduğunuz içerikleri de okuyucularınıza ulaştırın veya okuyucularınızın o içeriklerinize ulaşmasını kolaylaştırın. Başka bir deyişle, potansiyel okuyucularınızdan hiç birini yabancılaştırmamaya çalışın. 

11- Resimler ve videolar ekleyin

İnsanlar genelde uzun yazılar okumaktansa, onları eğlendiren resimlere bakmayı veya hakkında yazı yazacağınız bir konuyu anlatan videoları izlemeyi tercih ederler. Bu durum size bir fırsat yaratabilir. Özgün ve eğlenceli resimlerle birlikte, kendi çekeceğiniz videolar da yayımlayın. Emin olun yararını göreceksiniz. 

12- İçeriklerinizin uzunluğuna dikkat edin

Yayınlarınızın Google gibi bir arama motoru tarafından tanınması için genellikle yaklaşık 300 kelimeyi geçmesi gerekir. SEO açısından bakıldığında bunun aklınızın bir köşesinde daima kalması oldukça önemlidir. Bunun yanında, içeriklerinizin uzunluğunu okuyucularınızın zevkine ve türüne göre de ayarlayabilmelisiniz.  Okuyucularınızın dilinden anlamalı, dikkat sürelerini göz önünde bulundurmalı ve içerik konularınızı da bu kıstasa göre ayarlamanızı öneririm.
  
13- Risk alın

Yeni fikirler keşfetmekten korkmayın. Yeni fikirler, yeni akımlar ve okuyucularınızın dikkatini çekebilecek, aynı zaman da blogunuzu monotonluktan kurtaracak içerikler yazmaktan çekinmeyin. Bu durum, blogunuzu tekdüzelikten kurtarır ve yeni okuyucular kazanmanıza da yardımcı olur. 

14- Sınırlarınızı bilin

Kendinizi tanımanız, hangi durumlarda ne yapabileceğinizi bilmeniz ve nerede durmanız gerektiği hakkında fikir sahibi olmanız çok önemlidir.  Başta da bahsettiğim gibi uzun bir yola çıktınız ve bu yolda öğreneceğiniz daha sayısız şey var.  Ancak bir durum sizi rahatsız ediyorsa, belki de bir sebebi vardır, üstelemeyin. 

15- Uygun etiketler kullanın

İçeriklerinizde kullanacağınız etiketler blogunuza trafik sağlamanız için önemli bir etkendir ve bu etiketlerin doğru ve yerinde kullanılması sizin ve blogunuzun geleceği açısından dikkat etmeniz gereken konular arasındadır. 

16- Kendinizi tanıtmaya gayret edin

Erişiminizi en üst seviyeye çıkarmak için ve kitlenizi büyütmek için çalışmalarınızı mevcut tüm sosyal medya platformlarında paylaşınKişisel gelişim ve kendinizi tanıma hakkında araştırmalar yapın. Kuracağınız ikili ilişkiler de blogunuz için doğrudan olmasa da dolaylı yoldan büyük yararlar sağlayacağı için diğer bloggerların da çalışmalarını paylaşın, güzel geri dönüşler alabilir ve arada bir ilişki kurabilirseniz karşılıklı fayda konusunda ilerleme kaydedersiniz. 

17- İçeriklerinizi düzenleyin

Mevcut veya potansiyel okurlarınız için en önemli kriterlerden biri içerik düzeninizdir. Yayınlarınız da yapacağınız yazım hataları, hatalı veya gereksiz kelime kullanımı trafiğinizi engelleyebilir ve ziyaretçileriniz ile aranızın açılmasına neden olabilir. Bu yüzden, içeriklerinizi yayınlamadan önce dikkatli bir şekilde gözden geçirin ve hataları düzeltin.
  
18- Kalite sayılardan daha önemlidir

Ne kadar fazla içeriğiniz varsa arama motorları tarafından tanınma ve tanıtılma şansınız o kadar yüksektir. Ancak bu hazır olmayan veya kalitesinden emin olmadığınız bir içeriği sırf yayınlamış olmak için yayınlamanız gerektiği anlamına gelmez. Kalitesiz, okurlarınıza bir şeyler katmayan içerikler blogunuzun potansiyel ziyaretçi sayısını azalttığı gibi hatalı ve tam anlamıyla bitememiş içerikler arama motorları tarafından da pek sevilmez. Bu yüzden “Kalite>Miktar”. 

19- Geribildirimlere önem verin

Yorumlara izin verin ve okurlarınızın içerikleriniz hakkında beyan ettikleri fikirleri inceleyin. Belki de sizin bilmediğiniz bir şeyler biliyorlardır veya bir hatanızı düzeltmenize yardımcı olacaklardır. Gelen yorumlara mümkün olduğunca yanıt vermeye çalışın. Karşılıklı diyalog önemlidir, okurlarınızla aranızda bağ oluşmasında ciddi rol oynar. 

20- Listeler oluşturun

İnsanlar blogunuzdaki yazıların başlıklarında bir sayı gördükleri zaman merak ederler ve yazının içeriğini okumak isterler. Bu yüzden okurlarınızda merak uyandıracak listeler oluşturun ve içeriklerinizin başlıklarında bahsettiğiniz listeye ait rakımları kullanın. Örneğin; “Bir bloggerda olması gereken 7 özellik” Umarım çıktığınız bu yolda hayalleriniz peşi sıra gerçekleşir ve dilediğiniz başarılara hızlı bir şekilde ulaşırsınız. Unutmayın çıktığınız bu yol uzun bir yol ve bu yolda en çok ihtiyacınız olacak şey sabırdır. İyi şanslar!   

Akıllı Tahtalar İçin Sunu Nasıl Hazırlanır?

Yorum Ekle


Günlük yaşantımızda ve okul tarihçelerin genelinde artık eğitimler akıllı tahta sunumu ile gerçekleşmektedir. Bu nedenle akıllı tahtalarda eğitim potansiyeli daha pratik olup özellikle ilkokul çağında bir çocuk için zeka geliştirici bir unvana sahiptir. Bu nedenle öğretmenlerin ve diğer bilim insanlarının bir şeyi tam olarak öğretmeye çalışırken algı kapasitesinin ne derecede hızlı olduğunu bu şekilde ölçe bilirler. Kullanımı kolay ve daha sağlıklı olan akıllı tahtalarda eğitim sistemi her daim başarının anahtarıdır. Sunum hazırlarken akıllı tahta yolu ile başlamak eğitimde daha iyi meyvelerin yeşermesini ve tatlanmasına aracı olur.Özellikle algı için yüksek bir eğitim deposudur. Sil tekrar tekrar yaz. Bu akıllı tahtanın sağlamış olduğu kolaylıktır.Akıllı tahta ile sunum yapmak hem ayrıcalıklı hem de planlıdır. Peki akıllı tahtalar için sunu nasıl hazırlanır ? Sizlere bu konu hakkında detaylı bilgileri aktarmak istiyoruz. Unutmayın bilgiler paylaşıldıkça anlam kazanır ve istenilen boyutlara ulaşır.
Akıllı Tahta Sunuları İçin Yapılması Gerekenler
Akıllı sunum tahtaları neredeyse bir bilgisayarın monitöründen daha hassas bir yapıya sahiptir. Bu nedenle akıllı tahtalarda bozulma riski daha fazladır. Bunun kullanımında yapmanız gereken en önemli etken dikkattir. Çoğunlukla hasar gören bu ürünlere dokunurken öncelikle bu konuda sizlerin nazik davranmasını tavsiye ediyoruz. Böylece sunum hazırlarken ve hazırladığınız sunumu anlatırken kesinlikle sorun yaşamazsınız.Akıllı tahtada sunum yaparken işinize odaklanmanız oldukça önemlidir. Konu anlatımı ve karşı tarafa o enerjiyi sorunsuz bir şekilde lanse etmek gerekir. Burada hedef eğitim ile aydınlanmaktır. Bu yüzden kavramlara dikkat ederek önceden sunum çalışmasını planlı bir şekilde çalışmanız gerekir.Algı ve perspektif bakımından kolay ve anlaşılır olması en dikkat çeken özelliğinden birisidir. Göz yormayan ve bilgi kalıcılığı sağlayan bir temel taşına sahiptir. Bu nedenle akıllı tahta üzerinde sağlanan sunumlar her zaman size sonsuz güveni verecek çalışma prensibinize daha fazla saygı duymasını öğretecektir.Peki akıllı tahta üzeride sunular için yapılması gerekenler tam olarak neler merak ediyor musunuz? Sizlere sağladığı faydaları aynı zamanda yapılması gerekenler hakkında doğru bilgileri maddeler halinde sunmak istiyoruz.
• Anlatıma açık ve sıkıcı olmayan bir potansiyele sahiptir.
• Kolay öğrenme etkinliği mevcuttur.
• Işık ve enerji tüketimi sayesinde daha uzun çalışmalar yapmanızı sağlar.
• Hassas bir yapıya sahip olmasına rağmen size bilgisayar keyfini daha büyük boyutlarda yaşatma hakkını sunar.
• Yaptığınız her sunumda başarılı bir anlatma kapasitesine erişme hakkını sağlar.
• Yaşam kalitenize adeta güneş olur. Özellikle eğitimcilerin yetiştirdikleri öğrencilerde daha üstün başarı göstermesine aracı olur.
• Sunum yaparken tek dikkat etmeniz gereken kural etkileyici bir konuşma performansı sağlamak karşı tarafa iyi bir izlenim yaratmaktır. Akıllı tahta ile sunu yapmak her zaman ayrıcalıktır.
Kaynakça:
eğitim.org
KAYNAK http://www.bilgiustam.com

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *